Sterlizasyon

Sterilizasyon, bir ürünün içindeki ya da bir cismin üzerindeki bütün mikropları kesin bir şekilde öldürmek anlamına gelir. Bunun için de alkol, oksijenli su, merkürokrom gibi dezenfekte edici özelliği bulunan maddelerden yararlanılır.

Morötesi ışınlarla bunların ürettiği ozon gazı da çok etkili sterilize edici maddelerdir. Etüv ya da otoklav bu iş için kullanılır. Öte yandan ameliyatlarda kullanılacak operasyon aletleri de yaraya mikrop bulaştırmamaları için sterilize edilir. Ameliyat aletleri konteyner adını verdiğimiz muhafaza edileceği demir kutulara konulur ve böylece otoklava ya da tercih edilen bir başka cihaza yerleştirilir.

Türkiye’de en çok kullanılan yöntemler birinci sırada buhar ile sterilizasyon (otoklav) sonra etilen oksit ve kuru ısı ile sterilizasyon gelir.

Sterilizasyon ile dezenfeksiyon farklı anlamlara gelmektedir :

Sterilizasyon bir nesne ya da obje üzerindeki tüm zararlı zararsız mikroorganizmaların yokedilmesidir.

Dezenfeksiyon ise bi obje ya da nesne üzerindeki zararlı mikroorganizmaların yokedilmesidir. Dezenfektan olarak kimyasal maddeler kullanılırken sterilizasyon için su gibi zararsız maddeler de kulanılabilir.

Türkiye’de son 40 yıldan beri otoklav adını verdiğimiz nemli ısı (su buharı) ile sterilizasyon yapan cihazlar kullanılmaktadır. Çünkü su buharı insan sağlığına zarar vermemekte ve bu nedenle tercih edilmektedir. 134 °C de 1,5 atm basınç altında en az 3,5 dakika da ve 121 °C de 1,5 atm basınç altında en az 7 dakika da sterilizasyon gerçekleşmektedir. Dünya standartlarında bu şartlar kabul edilmektedir.

Başlıca sterilizasyon yoları şunlardır.

ısı ile sterilizasyon

basınçlı buhar ile sterilizasyon

kuru sıcak hava ile sterilizasyon

süzme ile sterilizasyon (filtrasyon)

ışınlar ile sterilizasyon (ışınlama)

Bunlara örnek ise etilen oksit gazıyla, gazplazma ile sterilizasyon, buhar ile sterilizasyon, gluteraldehit gazıyla sterilizasyon örnek verilebilir.

Kuru ısı ile sterilizasyona örnek olarak etüv verilebilir. Ama son 5 yılda alınan ortak karar ile etüv uygulamasına son verilmiştir. Çünkü tüm bakterileri yok etmediği yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır… kimyasal maddelerin öldürücü etkisini sağlayan sebepler kısaca şunlardır…

Dezenfektan maddenin konsantrasyonu

Etki süresi

Isı

pH

Organik maddeler

Mikroorganzimaya bağlı etkiler

Son olarak da dezenfektan olarak seçilecek maddelerin olması gereken özellikleri şunlardır.

Ucuz ve etkili olmalı

Suda erimeli ve iyi ıslatıcı olmalı

Kısa sürede etkisini göstermeli

Az zehirli olmalı, allerjenik ve kanserojen etki göstermemeli

Açık yaralara uygulandığında doğal direnç mekanizmalarını bozmamalı

İnvivo ve invitro mekanizmaları bilinmeli

Kötü kokulu olmamalıdır.

Sterilizasyon işlemi kısaca şu şekilde yapılır. Üniteye getirilen kirli aletler akıtılmadan direkt olarak eğer mevcutsa otomatik yıkama makinasının sepetlerine yerleştirilir. Kapak kapatılır ve çalıştırılır. Ortalama 45 dakikada yıkama işlemi çeşitli evreler ile sürer. Cihaza özellikle enzimatik deterjanlar konulmalıdır. Eğer kanlı alet çoksa kan çözücü de konulabilir. Yıkama işlemi bittikten sonra aletler sorumlu eleman tarafından sepetlerden alınıp kendi konteynerına yerleştirilir. Her kurumun kendi belirlediği bir cerrahi alet sıralama düzeni vardır. Bu doğrultuda dizilen aletlerin yanına bir adet kimyasal indikatör konur ve kapak kapatılır. Sonra konteyner otoklava konur. Eğer konteyner kapaklarında filtre varsa kâğıt filtreler değiştirilir ve kapak sıkıca kapatılır. Eğer filtre yoksa konteyner kapağı köşeden açık bırakılarak otoklava yerleştirilir. Makina Döngüsünü tamamlayıp sonlandığında konteyner filtreli ise hemen yerine kaldırılabilir ya da kullanılabilir. Eğer filtresiz ise konteynerın iç kısmına dokunmadan dışından kapak itilerek sıkıca kapatılır ve kullanıma hazır hale gelir.

Türkiye’de Medikal Sektörü

Merhaba Sevgili okuyucular bugün sizlere ülkemizde sağlık sektörünün vazgeçilmez ürünlerinden bahsedeceğiz.

  • Otoklav (Sterilizasyon)
  • Ameliyat Masaları
  • Jinekoloji Masaları
  • Ameliyathane Tavan Lambaları
  • Medikal Gaz Sistemleri
  • Cerrahi Aspiratörler
  • Anestezi Cihazları
  • Görüntüleme Masaları
  • Paslanmaz Çelik Hastane Ekipmanları
  • Hasta Yatakları
  • Hasta Mobilyaları

 

Sterilizasyon

Sterilizasyon, bir ürünün içindeki ya da bir cismin üzerindeki bütün mikropları kesin bir şekilde öldürmek anlamına gelir. Bunun için de alkol, oksijenli su, merkürokrom gibi dezenfekte edici özelliği bulunan maddelerden yararlanılır.

Morötesi ışınlarla bunların ürettiği ozon gazı da çok etkili sterilize edici maddelerdir. Etüv ya da otoklav bu iş için kullanılır. Öte yandan ameliyatlarda kullanılacak operasyon aletleri de yaraya mikrop bulaştırmamaları için sterilize edilir. Ameliyat aletleri konteyner adını verdiğimiz muhafaza edileceği demir kutulara konulur ve böylece otoklava ya da tercih edilen bir başka cihaza yerleştirilir.

Türkiye’de en çok kullanılan yöntemler birinci sırada buhar ile sterilizasyon (otoklav) sonra etilen oksit ve kuru ısı ile sterilizasyon gelir.

Sterilizasyon ile dezenfeksiyon farklı anlamlara gelmektedir:

  • Sterilizasyon bir nesne ya da obje üzerindeki tüm zararlı zararsız mikroorganizmaların yokedilmesidir.
  • Dezenfeksiyon ise bir obje ya da nesne üzerindeki zararlı mikroorganizmaların yok edilmesidir. Dezenfektan olarak kimyasal maddeler kullanılırken sterilizasyon için su gibi zararsız maddeler de kullanılabilir.

Türkiye’de son 40 yıldan beri otoklav adını verdiğimiz nemli ısı (su buharı) ile sterilizasyon yapan cihazlar kullanılmaktadır. Çünkü su buharı insan sağlığına zarar vermemekte ve bu nedenle tercih edilmektedir. 134 °C de 1,5 atm basınç altında en az 3,5 dakika da ve 121 °C de 1,5 atm basınç altında en az 7 dakika da sterilizasyon gerçekleşmektedir. Dünya standartlarında bu şartlar kabul edilmektedir.

Başlıca sterilizasyon yoları şunlardır.

  • ısı ile sterilizasyon
    • basınçlı buhar ile sterilizasyon
    • kuru sıcak hava ile sterilizasyon
  • süzme ile sterilizasyon (filtrasyon)
  • ışınlar ile sterilizasyon (ışınlama)

Bunlara örnek ise etilen oksit gazıyla, gazplazma ile sterilizasyon, buhar ile sterilizasyon, gluteraldehit gazıyla sterilizasyon örnek verilebilir.

Kuru ısı ile sterilizasyona örnek olarak etüv verilebilir. Ama son 5 yılda alınan ortak karar ile etüv uygulamasına son verilmiştir. Çünkü tüm bakterileri yok etmediği yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Kimyasal maddelerin öldürücü etkisini sağlayan sebepler kısaca şunlardır:

  • Dezenfektan maddenin konsantrasyonu
  • Etki süresi
  • Isı
  • pH
  • Organik maddeler
  • Mikroorganzimaya bağlı etkiler

Son olarak da dezenfektan olarak seçilecek maddelerin olması gereken özellikleri şunlardır:

  • Ucuz ve etkili olmalı
  • Suda erimeli ve iyi ıslatıcı olmalı
  • Kısa sürede etkisini göstermeli
  • Az zehirli olmalı, allerjenik ve kanserojen etki göstermemeli
  • Açık yaralara uygulandığında doğal direnç mekanizmalarını bozmamalı
  • İnvivo ve invitro mekanizmaları bilinmeli
  • Kötü kokulu olmamalıdır.

Sterilizasyon işlemi kısaca şu şekilde yapılır: Üniteye getirilen kirli aletler akıtılmadan direkt olarak eğer mevcutsa otomatik yıkama makinesinin sepetlerine yerleştirilir. Kapak kapatılır ve çalıştırılır. Ortalama 45 dakikada yıkama işlemi çeşitli evreler ile sürer. Cihaza özellikle enzimatik deterjanlar konulmalıdır. Eğer kanlı alet çoksa kan çözücü de konulabilir. Yıkama işlemi bittikten sonra aletler sorumlu eleman tarafından sepetlerden alınıp kendi konteynerına yerleştirilir. Her kurumun kendi belirlediği bir cerrahi alet sıralama düzeni vardır. Bu doğrultuda dizilen aletlerin yanına bir adet kimyasal indikatör konur ve kapak kapatılır. Sonra konteyner otoklava konur. Eğer konteyner kapaklarında filtre varsa kâğıt filtreler değiştirilir ve kapak sıkıca kapatılır. Eğer filtre yoksa konteyner kapağı köşeden açık bırakılarak otoklava yerleştirilir. Makine döngüsünü tamamlayıp sonlandığında konteyner filtreli ise hemen yerine kaldırılabilir ya da kullanılabilir. Eğer filtresiz ise konteynerın iç kısmına dokunmadan dışından kapak itilerek sıkıca kapatılır ve kullanıma hazır hale gelir.

Kaynak : https://tr.wikipedia.org/wiki/Sterilizasyon

Otoklav da Su

Otoklavlarda kullanılan su buharlaşıp yeniden yoğunlaştığı için suyun içerisinde bulunan bütün mineral ve inorganik bileşikler kabin duvarına çökecektir. Bu sebeple otoklavların su deposuna konulacak suyun distile su olması arzu edilir. Başta kalsiyum ve klorit olmak üzere inorganik maddelerin ve bilhassa ağır metallerin varlıkları istenmez. Kaynatılan suyun içerisinde bulunan kirlilikler kabın dibinde pullanma ve tortu şeklinde ortaya çıkar. Buna buharlaşma kalıntısı adı verilir. Buharlaşma kalıntısının belirli bir seviyenin üzerinde olması otoklavda kullanılacak su için en istenmeyen durumdur. PrEN13060 şartnamesine göre 1 litre su kaynatılıp buharlaştırıldığında en çok 10 mg tortu bırakmasına izin verilmiştir.

Suyun saflaştırılması

Suyu önce buharlaştırıp sonra yeniden yoğunlaştırmak sureti ile tortularından arındırmaya distile etmek denir. Suyu karbon ve reçine filtrelerden geçirip iyonlarından ayırmaya deiyonize (demineralize) etmek denir.
Eğer distile edilmiş saf bir suyun daha saf olması istenirse ayni su yeniden distile edilebilir. Eğer bir su numunesi iki defa distile edildiyse bidistile su adını alır ve daha saftır. Bu su defalarca distile edilebilir. Böylece her defasında su daha saflaşır. Su arka arkaya distile edilerek iletkenliği 10 µS’e kadar düşürülebilir. Fizik laboratuarlarında su numuneleri seramik membranlardan geçirilerek elektrik direnci megaohmlar seviyesine gelinceye kadar saflaştırılabilmektedir. Böyle suların elektrik iletkenliği 0.02 µS kadar olabilir. Fakat böyle ileri derecede saflaştırılmış bir suyu otoklavda kullanmak gerekmeyebilir.

Her distile edildiğinde su daha saflaşır, iletkenliği daha azalır, daha mineralsizleşir, otoklav için daha ideal özelliklere ulaşır.

Suyun her distile edilmesinde daha da saflaşması sebebi ile bazı otoklavlar suyu devridaim kullanacak şekilde üretilmiştir. Böyle otoklavlara bir defa su konulur ve buharlaştırılan su yeniden depoya döndürülür. Böylece her defasında biraz daha saf su kullanılarak 60-70 çevirim yapmak mümkündür. Ayrıca saf su temin etme problemi de büyük ölçüde ortadan kalkmış olur. Örneğin Euroklav 23V-S markalı otoklavın kullanıcı el kitabında (Madde 6.8 sayfa:39) su sistemi seçmeli bırakılmıştır. Kullanıcı isterse kullanılan suyu yeniden kullanma seçeneğini devreye sokar, ayni suyu sürekli döngü yaptırıp kullanabilir (close-loop system). Eğer arzu ederse kullanılan suyu dışarı atar (one-way system). Bu şekilde suyu devri daim kullanarak çalışan bir tane daha otoklav piyasamızda bulunmaktadır.

 

Piyasamızdaki bazı otoklavların yükselti sınırları

Piyasamızdaki otoklavlardan bir tanesi 860-1060 milibar arasındaki barometrik basınçlarda çalışmak üzere üretilmiştir. Bu hava basıncı deniz seviyesi ve deniz seviyesinden en çok 1200 metre yükseklikteki kliniklerde kullanılabileceğini gösterir. Ülkemizde çok satılan bu marka otoklav Adana’da tam ve doğru sterilizasyon yapacaktır fakat Erzurum, Van, Bitlis gibi şehirlerimizde tam ve doğru sterilizasyon yapamayacaktır.

Piyasamızda satılmakta olan bir yabancı otoklavın üretici firmasının fabrika teknisyeni ile yapılan internette yazışmalarda ürettikleri otoklavın “1000 metreden yüksekte doğru çalışmayacağı eğer daha yüksek bir yerde kullanılacaksa kendileri tarafından önceden kalibre edilmesi gerektiği” öğrenilmiştir. Çünkü bu üretici firmanın ülkesindeki yerleşim birimlerinin ortalama yükseltisi en çok 1000 metredir. Bu otoklavın üzerinde kalibrasyon düğmesi yoktur. Kalibrasyon fabrika tarafından yapılmalıdır. Buna rağmen bu otoklav ithal edilip piyasamızda satılmaktadır.

Bir başka otoklav üreticisi ülkenin denizden yükselti ortalaması 100 metredir ve bu ülkede üretilen otoklavlar 100 metre yükseltiye sabitlenmiştir. Bu bilgi otoklavın kullanıcı kitabında çok net ifadelerle kalın harfler ile paragraf derinliği verilerek yazılmıştır. Bu marka otoklavların yükselti kalibrasyon seçeneği de yoktur. Maalesef çok bilinen bu otoklav ithal edilip ülkemizde satılmaktadır. Halbuki Türkiye’nin yerleşim bölgelerinde ortalama yükseklik 1132 metredir. Mutemelen hekimler bu otoklavın kullanıcı el kitabını okumadan satın almaktadır. Yine muhtemelen ithalatçı bu otoklavın özelliklerini bilmeden ithal etmektedir. Bu durum ülke çapında sterilizasyon standardımızı düşürmekte ve ekonomik kayıp yaratmaktadır.

Ülkemizde piyasamızda bulunan bazı otoklavların kullanıcı el kitaplarından alınan bilgilere göre yükselti sınırları şöyledir:

Nüve 18S/23S, 18VS/23VS, 18B/23B , Techno-gaz Europa B XP marka cihazların kullanıcı el kitabında otoklavın 2000 metre yüksekliğe kadar çalışabileceği yazmaktadır.
Pratika S16 marka otoklavın kullanıcı el kitabında otoklavın 1200 metrede çalışmak üzere tasarlandığı yazmaktadır, eğer başka yükseltilerde çalıştırılması isteniyorsa fabrikaya sipariş verilerek özel üretim yapılması gerektiği yazmaktadır.
Dentsan ve AD7-1-3A marka otoklavın kullanıcı el kitabında 700-1060 hPa hava basınçları arasında çalıştırılabileceği/depolanabileceği yazılıdır.
Aptica plus , DominaPlus marka otoklavın kullanıcı el kitabında 750 -1050 mBaratmosfer basıncı altında çalışabileceği yazılıdır. Ayni el kitabında fabrikasının 0-200 metre için ayarladığı yazmaktadır.
Aquarius40b, AtomaPlus kullanıcı el kitabında 750-1050 mbar arasında hava basıncına ayarlanabilir diye yazmaktadır. Fabrikanın cihazı 100 m yüksekliğe göre (default) ayarladığını arzu edilirse ön panelinde tarif edilen bir düğmeyi kullanarak yeniden ayarlanması gerektiği yazmaktadır. Bu ayar yapılmazsa vakumların uzayacağını yazmaktadır.

Tinhero marka otoklavın kullanıcı el kitabında şu cümle çerçeve içerisinde uyarı ile verilmiştir: “Otoklavı çalıştırmaya başlamadan önce lütfen lokal atmosfer basıncını kontrol ediniz. Eğer basınç 0.95 Mpa dan düşük ise veya yükseklik 500 metreden yazla ise dağıtıcınız ile temas etmeniz ve cihazınızı yeniden ayarlatmanız gerekir”. Bu otoklavın kullanıcı el kitabının giriş bölümünde bir kısmının veya tamamının kopyalanması, basılması, dağıtılması yasaktır diye yazmaktadır. Bu sebeple çerçeve içerisine alınmış ve büyük karakterler ile yazılmış olan bu dikkat çekici uyarı kopyalanıp burada resim şeklinde yayınlanamamıştır
Axyia markalı otoklav kullanıcı el kitabında yükselti kalibrasyonu için 0-2500 metre sınırı koymuştur
Matika otoklavın kullanıcı el kitabında 1200 metreye kadar çalışabileceği yazmaktadır. Gerek duyularsa fabrikası ile temasa geçilmesi durumunda arzu edilen yükseltiye göre cihaz üretilebileceği yazmaktadır.
MJQ markalı otoklavın kullanıcı el kitabında 860-1060 hPa atmosfer basınçlarında çalışabileceği yazmaktadır.

Otoklav üretici firmaların 1013 mBardan daha yüksek basınç değerlerini mesela 1060 mbar basınç değerini kalibrasyon sınırı olarak göstermeleri hayret vericidir. Çünkü 1060 mbar
basınç deniz seviyesinden aşağıda yani yerin altındaki bir çukurda ortaya çıkar.

Steril edilecek malzemelerin otoklava yerleştirilmesi

1. Kontamine malzeme ve materyaller ayrı olarak steril edilmelidir. Tüp, petri kutusu, şişe vb. kaplarda bulunan atılacak kültürler ve hasta çıkartıları paslanmaz metalden yapılmış, ağzı açık kova benzeri kaplara sıkışık olmayacak biçimde konulur ve otoklava bu şekilde yerleştirilir. Bu şekilde işlem esnasında dökülen materyaller otoklava bulaşmaz.
2. Steril edilecek sıvı materyalin konulduğu tüp ya da şişeler tamamen doldurulmaz.
3. Steril edilecek malzemeler otoklava buhar sirkülasyonunu bozmadan, buhar her yere nüfuz edecek şekilde yerleştirilir.
4. Burgu kapaklı şişelerdeki materyallerin sterilizasyonunda kapaklar gevşetilir.
5. Lastik tıkaçlı şişelerin tıkaçları pamuk tıkaçlarla değiştirilir, lastik tıkaçlar kağıtlara sarılarak ayrı steril edilir.
6. Sterilizasyonun denetimi amacıyla ayraçlı tüp ya da sporlu bakteri kültürü kullanılacaksa bunların buharın en zor ulaşacağı düşünülen yere konulması gerekir

Otoklav da Kullanılan İndikatörler

Kimyasal indikatörler

Kimyasal indikatörler, bir veya daha fazla sterilizasyon işlem parametresine cevap olarak kimyasal veya fiziksel değişikliklere uğrayan belli koşullarda renk değişimi gösteren veya katı fazdan sıvı faza geçerek sterilizasyon işlemi hakkında bilgi veren göstergelerdir. Kimyasal indikatörler etkin bir kalite teminat programının önemli bir bölümünü oluştururlar. Kimyasal indikatörlerin kullanılma amacı yanlış ambalajlama, sterilizatörün yanlış yüklenmesi ve otoklavın arızalarından kaynaklanabilecek muhtemel sterilizasyon hatalarının belirlenmesidir. Bir kimyasal indikatörün işlemle ilgili olumlu sonuç vermesi indikatörle işlem gören malzemenin steril olduğu anlamına gelmez.

Maruziyet kontrolü olarak tanımlanan işlemle, işlem bandı veya otoklav bandı olarak da adlandırılan, renk değişimi gösteren kimyasal indikatörlerle kabaca paketin sterilizasyon işlemine tabi tutulup tutulmadığı anlaşılır. Özel ambalajların kullanıldığı sterilizasyon işlemlerinde ise ambalajın açılmasına gerek kalmadan direkt ambalaj üzerinde paketin sterilizasyon işlemine girip girmediğini gösteren renk değişimine dayalı indikatörler kullanılmaktadır. Otoklav bandının sterilizasyon işlemi sırasında açılmayacak ve kalıntı bırakmayacak kalitede olmasına ve personelin sterilizasyona girmiş paketleri rahatlıkla tanıyabileceği renk değişimini gösterir nitelikte olmasına dikkat edilmelidir.

Bohça içi kontrolü paketlerin içine konulan otoklav içindeki fiziksel durumlarla ilgili bilgi edinmeyi sağlayan kimyasal indikatörlerle yapılır.
Kimyasal indikatörler otoklavda, standart büyüklükteki bir paketin, buharın en zor ve en geç ulaştığı düşünülen kısmına yerleştirilmeli ve üretici firmanın önerileri doğrultusunda renk değişiminin oluşup oluşmadığı kontrol edilmelidir.
Genel olarak kimyasal indikatörler ISO ve EN standartlarınca taşıdıkları özelliklere göre sınıflandırılmışlardır.
ISO 11140 Sınıf 1-6 arası sınıflaması,
1. İşlem indikatörleri,
2. Spesifik testlerde kullanılan indikatörler,
3. Tek parametreli indikatörler,
4. Çok parametreli indikatörler,
5. Entegratörler,
6- Emülsiyon indikatörleri.
EN 867-1 Sınıf A-D arası sınıflaması,
A- İşlem indikatörleri,
B- Spesifik testlerde kullanılan indikatörler,
C- Tek parametreli indikatörler,
D- Çok parametreli indikatörler, olarak sınıflandırılmıştır.
Kimyasal indikatörler hakkında üretici firmalardan ürünlerin güvenilirliği, emniyeti ve performans özellikleri konusunda olduğu kadar indikatör sonuçlarının ve steril ürünlerin saklanması sırasında indikatörlerde meydana gelebilecek renk değişikliklerinin yorumlanması ve indikatörün kendisine ait raf ömrünün ne kadar olduğu konusunda bilgi alınmalıdır.

C tipi kimyasal indikatörlerin buhar otoklavı, sterilizasyonda en uygun indikatör tipi olduğu konusunda yapılmış çalışmalar vardır.

Biyolojik indikatörler

Biyolojik indikatörler, sterilizasyon işleminde amaçlanan biyolojik ölümün gerçekleşip gerçekleşmediğini göstermesi bakımından önemlidir. Biyolojik indikatörler içerisinde sterilizasyona karşı en dayanıklı olarak bilinen bakteri sporları bulunur. Basınçlı buhar sterilizasyonunda bu amaçla Bacillus stearothermophilus kullanılır. Her indikatör üzerinde içerdiği basil tipi, her şeritteki koloni sayısı ve üretim numarası bulunmalıdır. Biyolojik indikatörler bohça içerisine konularak otoklavın kapı ağzı, köşeler ve vakum çıkışları gibi sterilizasyon işleminin en zor gerçekleşeceği düşünülen yerlere yerleştirilir ve işlem sonunda üretici firmanın önerileri doğrultusunda üreme kontrolü yapılarak sterilizasyon işleminin biyolojik ölümü sağlayıp sağlamadığı test edilir.

Biyolojik indikatörlerde de kimyasal indikatörlerde olduğu gibi üretici firmadan ürünün saklanması, kullanımı ve sonuçların yorumlanması ile ilgili bilgi alınmalıdır.
“Association for Advancement of Medical Instrumentation (AAMI)”a göre biyolojik indikatör test paketlerinin otoklavların ilk montajlarında, tamir gerektiren bir arızasından sonra ve ayrıca rutin olarak en az haftada bir, ideal olarak her gün, vücuda implante edilecek cihazların sterilizasyonunda ise her yükte kullanılması ve mümkünse bu son durumda biyolojik indikatör test sonuçlarının alınmasına kadar malzemenin kullanılmadan beklenmesi önerilmektedir.

“Centers for Disease Control and Prevention (CDC)” biyolojik indikatörlerin haftalık kullanılmasını, implant durumunda her yüke konulmasını önermektedir.

Elektrikli indikatörler

Otoklavdaki malzemelerin içine veya otoklavların çeşitli yerlerine yerleştirilen termokopullar bulundukları yerdeki sıcaklığı doğrudan doğruya ölçmektedirler. Bunların elektrotlarının uçları sıcaklığa hassas kurşundan yapılmış olup sterilizatör dışındaki bir kaydedici alete bağlıdırlar. Kontrol için seçilen paketlerin içine uçların yerleştirilmesi halinde buharın kurşun boyunca paket içine yoğunlaşmasını önlemek amacıyla gerekli önlemler alınmalıdır. Aksi takdirde buharın paket içine kurşun taşıması sonucunda kurşun zehirlenmesi görülebilir.

Geniş çapta, şişelenmiş sıvıların sterilizasyonunda kullanılan tek cidarlı otoklavlarda malzemeye ısı penetrasyon süresini güvenilir bir şekilde ölçmek amacıyla, her zaman bu termokopullar kullanılmaktadır. Kurşun uçlar otoklavın çeşitli seviyelerindeki şişeler içine daldırılarak istenen sıcaklığa ulaşma ve bu sıcaklıkta tutulma süreleri tespit edilir. Ancak bu yapılırken uçların şişe duvarına veya tabanına değmemesine özen gösterilir.

Otoklav Kullanılırken Dikkat Edilmesi Gerekilen Önemli Hususlar

1. Cihazın kontrolü,
2. Maruziyet kontrolü,
3. Yük kontrolü,
4. Bohça içi kontrol,
5. Kayıt sistemi.
Cihazın kontrolü amacıyla cihaz üzerinde bulunan göstergeler kullanılır. Bu şekilde zaman, sıcaklık, buhar basıncı ve bağıl nem personel tarafından takip edilebilir. İşlemler öncesinde bu göstergelerin çalışma durumlarının kontrol edilmesi ve belli aralıklarla teknik servisin bakım vermesi validasyonlarının kontrollerinin yapılması gereklidir. Bu göstergeler sterilizasyon işlemi için gereken değerleri ayarlamaya yarar. Ancak sterilizasyonun etkinliği açısından taşıdığı anlam oldukça sınırlıdır. Zira uygulanan işlemin steril edilecek malzemeye ne oranda yansıdığı konusunda bilgi vermezler. Bu amaçla kimyasal ve biyolojik indikatörler kullanılır.

Bowie-Dick Testi

Bowie ve Dick tarafından 1960 yılında geliştirilmiştir. Testte vakumlu otoklavlarda doymuş buharın otoklavdaki yüke hızlı bir şekilde girip girmediği test edilmektedir. Buhar sterilizasyonunda etkin bir sterilizasyon için buharın steril edilecek tüm yüzeylere doymuş buhar formunda ulaşması, uygun sıcaklık ve sürede etki etmesi gerekir. Bowie-Dick testi paketi otoklav boşken en alt rafa ve vakum pompasına en yakın yere konur. Eğer test için özel program varsa bu programda yoksa 134°C’de 3.5 dakika ± 5 saniye veya 121°C’de 15 dakika ± 5 saniye süreyle ayarlanarak cihaz çalıştırılır. Test sonunda tüm çizgilerin aynı tonda referans renge dönmesi beklenir. Bu testin EN 554 cihaz testi standardına göre her gün bir kere uygulanması ve kaydının saklanması gerekir.

Ön vakumlu buhar sterilizatörlerinde en az haftada bir kez vakum kaçak testi yapılmalıdır.

Uygulanan sterilizasyon işleminin yükteki etkinliğini değerlendirmek amacıyla biyolojik ve kimyasal indikatörler kullanılır. Kimyasal indikatörlerin EN 867 (TS EN 867), ISO 11140; biyolojik indikatörlerin ise EN 866 (TS EN 866), ISO 11138 numaralı standartlarla uygunlukları belirlenmiştir

 

Otoklav ve Özellikleri

Otoklav basınçlı buhar kullanılarak ısıya dayanıklı materyallerin sterilizasyonunu sağlayan çift çeperli kazanlardır. Yüksek ısı ve basınca dayanıklı metalden yapılmıştır. Üzerinde basınç ve sıcaklık göstergeleri ve güvenlik vanaları vardır.
Otoklav elde edilen buharın kontrollü basınç altında kullanımını sağlar. Bu cihaz, doymuş su buharının elde edilmesini, uygun bir sıcaklığa çıkarılmasını ve belli bir süre devamını sağlayan donanıma sahiptir.
Otoklavlar farklı şekillerde olabilir. En basit otoklavlar ev tipi düdüklü tencere benzeri olup bunlara sıcaklık ve basınç göstergeleri eklenmiştir. Basit otoklavlarda otoklav içine belirlenmiş miktarda su eklenmekte ve bu su ısıtılarak buhar ve basınç oluşturulmaktadır.

Otoklavda Sterilizasyon İşlemi

• Steril edilecek malzemeler sterilizasyona hazırlanır (Temizlik, paketleme vb.).
• Sterilizasyon hazırlığı yapılan malzemeler tel sepetlere yerleştirilir.
• Otoklav açılır.
• Otoklavın su seviye göstergesine bakılarak eksikse damıtık suyla tamamlanır.
• Malzeme yerleştirilen tel sepetler otoklava yerleştirilir (Buhar giriş çıkışını ve sirkülasyonunu engellemeyecek şekilde).
• Otoklavın kapağı kapatılarak vidaları sıkıştırılır.
• Otoklavın sıcaklık ve süre ayarı yapılır.
• Otoklav özelliği gereği havasını otomatik olarak boşaltmıyorsa hava çıkış vanası sonuna kadar açılır. Buhar çıkışı başladığı  zaman veya sıcaklık göstergesi 90 °C ’yi gösterdiğinde vana kapatılır.
• Çift cidarlı otoklavlarda otomatik olarak buhar vermiyorsa buhar besleme tuşuna basılır
• Basınç ve sıcaklık göstergeleri kontrol edilir.
• Otoklav vakumlu sisteme sahip değilse buhar çıkış vanası açılır.
• Süre sonunda otoklavda basınç kalmayıncaya (basınç değeri sıfır oluncaya) kadar beklenir.
• Otoklavın kapağı açılıp sterilize edilmiş materyal kontrol edilerek dışarı alınır.
• Otoklavın içi temizlenir.

FİLTRASYON/SÜZME VE IŞINLARLA STERİLİZASYON

Filtrasyon sıvı ve gazlardan (havadan) partikül ve mikroorganizmaları uzaklaştırmak için çok yaygın kullanılan fiziksel bir yöntemdir.

– Mikrobiyolojide filtrelerin kullanım alanları;

  • çözeltilerin ve havanın sterilizasyonu
  • farklı büyüklükteki mikroorganizmaların birbirinden ayrılması
  • toksin, antijen ve enzimlerin hücrelerden arındırılması
  • çözeltilerin saflaştırılması

Filtrasyonla sterilizasyon; sıvı veya gaz ortamında bulunan mikroorganizmaları süzmek suretiyle süzüntüye geçmelerini önleyerek bu suretle sıvıların veya gazların sterilizasyonudur. Filtrasyon ile sterilizasyon ısı ve kimyasal etmenlerle bozulan (besiyeri/besiyer maddeleri, ilaçlar, serum, vitaminler, mikrobiyolojik analiz maddeleri vb.) maddelerin sterilizasyonunda kullanılır. Bu amaç için kullanılan aletlere süzgeç (filtre) adı verilir. Çeşitli tipte süzgeçler vardır.

Otoklav Çalışma Prensibi

Otoklav Genel Bilgiler: Steril koşul gerektiren ısıya ve basınca dayanıklı laboratuvar çalışma materyallerin (santrifüj tüpleri, pipet uçları, şişeler, tampon solüsyonları ve çeşitli laboratuvar ekipmanları) kullanım öncesi sterilizasyonu ile çalışma sonrası buharlı, vakumlu veya vakumsuz olarak yüksek sıcaklık ve basınç altında dekontamine edilmesi için kullanılan kilitli kapaklı cihazdır.

Otoklav Çalışma Prensibi: Otoklavlarda basınçlı buhar ve ısı ile sterilizasyon 100°C’nin üzerindeki sıcaklıklarda, içindeki suyun yüzeyine yapılan buhar basıncının artırılması ve böylece suyun kaynama noktasının yükseltilmesiyle sağlanmaktadır. Otoklava verilen buharla, otoklav içindeki su önce ısınır ve daha sonra oluşan buhar içeride hapsedilerek, basınç yükselir. Temel ilke steril edilecek malzemenin her noktasının belli bir ısıya sahip doymuş su buharı ile yeterli süre temas etmesini sağlamaktır. Bu nedenle paketler otoklava gevşek yerleştirilmelidir.  Ayrıca ön vakum ve filtreli vanalar ile otoklavda sterilite güvencesi sağlanmalıdır. Doymuş buharın sağlanabilmesi için, yeterli sıcaklık ve basınca ulaştıktan sonra süre başlatılır. Yüksek basınç ve buhar atmosferinde materyallerin sterilizasyonu sağlanır.

Otoklav Kullanım amacı ve kullanım yerleri:
Otoklav ile sterilizasyonda nem, sıcaklık, uygulama süresi ve basınç sterilizasyon işlemini etkiler. 121°C için 1 atmosfer basınç altında ön vakumlu ~15-20 dakika (ön vakumsuz ~30-45 dakika) veya 134°C için 2 atmosfer basınçta ön vakumlu ~3-5 dakika sterilizasyon için yeterlidir.